Sinemaya bir aşk mektubu
15 saatlik bu görkemli çalışma sinema tarihi üzerine bugüne kadar yapılmış en kapsamlı belgesel...
Ödüllü yönetmen Mark Cousins tarafından yazılıp yönetilen Sinemanın
Hikayesi, dünden bugüne dünya sinemasının geçirdiği evreleri,
değişimleri ve yaratıcılık sürecini ele alıyor ve izleyiciye adeta
sinema tarihi kitaplarının filme çekilmiş bir versiyonunu sunuyor.
4
kıtada sinema tarihinin 110 yılını, binlerce filmi kapsayan ve çekim
süreci 6 yılı aşan bu devasa çalışma yönetmenlerin birbirlerinden ve
tarih boyunca yer almış önemli olaylardan nasıl etkilendiklerini
anlatıyor.
Belgesel bugüne kadar çekilmiş en muhteşem filmlere yer verirken adeta bir yol gösterici niteliği taşıyor.
Sinemanın gelişimine ithaf edilen bir “aşk mektubu” niteliğindeki bu film için Cousins, Hollywood’dan Mumbai’ye, Hitchcock’un Londra’sından Pather Panchali’nin çekildiği Hindistan kasabasına kadar sinema tarihinde önemli yer edinmiş birçok mekan geziyor. Başlangıcından yola çıkarak izleyiciyi sinemanın dev, multimilyarlık bir dijital endüstriye dönüşme serüvenine tanık ediyor.
Bu
olağanüstü çalışma, Bernardo Bertolucci, Stanley Donen, Gus Van Sant,
Lars Von Trier, Claire Denis, Martin Scorsese, Baz Luhrman, Alexander
Sokurov, Ken Loach, Jane Campion, Abbas Kiarostami ve Claudia Cardinale
gibi efsanevi sinemacılar ve aktörlerle yapılmış röportajlara da yer
vererek izleyiciyi sinema dilindeki teknik ve artistik değişimlerle
ilgili eşsiz bilgilerle donatıyor.
Aklımızdaki
sinema tarihi haritasını yeniden çizmenin vakti geldi. Dünya sinema
tarihini bütünüyle gözler önüne seren 15 saatlik bu görkemli çalışma
sinema adına koleksiyonunuzun en değerli parçası haline gelecek.
ADETA BİR SİNEMA OKULU GİBİ!
Yazan, yöneten ve anlatan: MARK COUSINS
Seslendiren: UĞUR TAŞDEMİR
Kurgu: TIMO LANGER
Yapımcı: JOHN ARCHER
Konuşmacılar: WIM WENDERS, GUS VAN SANT, LARS VON TRIER, CLAIRE DENIS, KEN LOACH, BERNARDO BERTOLUCCI, JANE CAMPION, ROY ANDERSSON , PAUL SCHRADER, ALEXANDER SOKUROV, STANLEY DONEN, TSAI MING-LIANG, ABBAS KIAROSTAMI, CLAUDIA CARDINALE VE DAHA BİRÇOKLARI…
Yazan, yöneten ve anlatan: MARK COUSINS
Seslendiren: UĞUR TAŞDEMİR
Kurgu: TIMO LANGER
Yapımcı: JOHN ARCHER
Konuşmacılar: WIM WENDERS, GUS VAN SANT, LARS VON TRIER, CLAIRE DENIS, KEN LOACH, BERNARDO BERTOLUCCI, JANE CAMPION, ROY ANDERSSON , PAUL SCHRADER, ALEXANDER SOKUROV, STANLEY DONEN, TSAI MING-LIANG, ABBAS KIAROSTAMI, CLAUDIA CARDINALE VE DAHA BİRÇOKLARI…
İçindekiler:
SİNEMANIN DOĞUŞU (1895-1920)
HOLLYWOOD RÜYASI (1920’ler)
DIŞAVURUMCULUK, İZLENİMCİLİK, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK (1920’ler)
SİNEMADA SESİN KULLANILMAYA BAŞLAMASI (1930’lar)
SAVAŞ SONRASI SİNEMASI (1940’lar)
SEKS VE MELODRAM (1950’ler)
AVRUPA YENİ DALGASI (1960’lar)
YENİ YÖNETMENLER, YENİ BİÇİM (1960’lar)
70’Lİ YILLARIN AMERİKAN SİNEMASI
DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK FİLMLER (1970’ler)
MULTİPLEKSLERİN VE ASYA ANA AKIM SİNEMASININ ORTAYA ÇIKIŞI (1970’ler)
İKTİDARLA KAVGA: SİNEMADA PROTESTO (1980’ler)
YENİ SINIRLAR: AFRİKA, ASYA ve LATİN AMERİKA’DA DÜNYA SİNEMASI (1990’lar)
YENİ AMERİKAN BAĞIMSIZLARI VE DİJİTAL DEVRİM (1990’lar)
BUGÜNÜN SİNEMASI VE YARIN (2000’ler)
SİNEMANIN DOĞUŞU (1895-1920)
HOLLYWOOD RÜYASI (1920’ler)
DIŞAVURUMCULUK, İZLENİMCİLİK, GERÇEKÜSTÜCÜLÜK (1920’ler)
SİNEMADA SESİN KULLANILMAYA BAŞLAMASI (1930’lar)
SAVAŞ SONRASI SİNEMASI (1940’lar)
SEKS VE MELODRAM (1950’ler)
AVRUPA YENİ DALGASI (1960’lar)
YENİ YÖNETMENLER, YENİ BİÇİM (1960’lar)
70’Lİ YILLARIN AMERİKAN SİNEMASI
DÜNYAYI DEĞİŞTİRECEK FİLMLER (1970’ler)
MULTİPLEKSLERİN VE ASYA ANA AKIM SİNEMASININ ORTAYA ÇIKIŞI (1970’ler)
İKTİDARLA KAVGA: SİNEMADA PROTESTO (1980’ler)
YENİ SINIRLAR: AFRİKA, ASYA ve LATİN AMERİKA’DA DÜNYA SİNEMASI (1990’lar)
YENİ AMERİKAN BAĞIMSIZLARI VE DİJİTAL DEVRİM (1990’lar)
BUGÜNÜN SİNEMASI VE YARIN (2000’ler)
Bu filmi neden çekmek istedik?, Mark Cousins
70’li yıllarda, Kuzey İrlanda’daki etnik-siyasi çatışma döneminde (The Troubles) Belfast’ta ufak tefek, ürkek bir çocuk olarak büyürken sinema sığınağım oldu. Beni sakinleştirdi, farklı yerlere götürdü, içimden şarkı söyleyip dans etmemi sağladı. Biçimle beni heyecanlandırdı. Bu aşk mektubuyla sinemaya teşekkür etmek istedim.
Daha
önce film türlerinin tarihi yazılmıştı, film yıldızlarının, Avrupa
sinemasının, popüler sinemanın, Godard’ın denemeciliğinin tarihi falan
da yazıldı. Ama kimse sinemadaki yeniliklerin tarihini yazmayı denemedi.
Bu görevin zorluğuna bayılıyor, aynı zamanda ondan ürküyordum.
Öte
yandan, sinema tarihinin genellikle dar görüşlü ve mahalli bir
yaklaşımla ele alınmasına da kızıyordum. Garbo’yu anımsarız da, büyük
Çinli aktris Ruan Lingyu’yu bilmeyiz; Pixar’a taparız, ama Muhammed
AliTalebi’nin harika İran çocuk filmlerini es geçeriz. Bu düpedüz
haksızlıktır. Oyun eşit zeminde oynanmıyor. Devasa pazarlama bütçesi
olan zorbalar, iyi olsun olmasın kendi filmlerini bizlere dayatarak
seçeneklerimizi kısıtlıyorlar.
Bu
filmin yapılmasının dördüncü sebebi, dijital çağda giderek daha fazla
sayıda filmin DVD ve Blu-Ray olarak erişilebilir hale gelmesiyle
izleyicilerin seçim yapmakta zorlanmasıdır. Onların seçim yapmasını
kolaylaştıracak bir şey ortaya koymak istedik. Son bir sebep de şu:
Politikanın, iletişimin, tüketimin küreselleştiği, görüntülü ifadenin
CNN’leştiği ve dünyanın en güçlü bazı ülkelerindeki politikacıların
nadiren seyahat ettiği bir çağda dünya filmleri, şişe içinde denize
bırakılmış hayati mesajlardır. Geldikleri yerin ruhunu taşırlar. 80’li
yıllarda pek az şey Gregory’nin Sevgilisi / Gregory’s Girl kadar İskoçya
kokar. Pek az şey bizi Mambéty’nin Touki Bouki’si gibi 70’li yılların
Senegal’ine götürebilir. Sinemanın, hayatı ve bazen de özlem ve düşleri
simgelemekteki becerisi, onu modern hayatın özyaşamöyküsü haline getirir
adeta ve çoğu özyaşamöyküsü gibi kusurlu, pervasız ve cilvelidir.
(DVD kitapçığından alıntıdır)
Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25425707/
Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25425707/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder