26 Nisan 2014 Cumartesi

The Zero Theorem / Sıfır Teorisi

 
Yönetmen:  Terry Gilliam
Oyuncular: Christoph Waltz, Matt Damon, Tilda Swinton, Ben Wishaw, Mélanie Thierry, David Thewlis
Ülke:  A.B.D., Romanya, İngiltere
Yıl: 2013
Süre: 107 dakika
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2333804/

Konu: Usta yönetmen Terry Gilliam’ın son filmi “THE ZERO THEOREM / SIFIR TEORİSİ”, 1985’te “Brazil”le başlayıp 1995’te “12 Monkeys / 12 Maymun”la devam eden distopya üçlemesinin son halkası. 1984vari distopik bir gelecekte geçen filmde Christoph Waltz, Mélanie Thierry, David Thewlis, Matt Damon, Tilda Swinton, Ben Wishaw, Peter Stormare’dan oluşan parlak bir oyuncu kadrosu bir araya geliyor.

İnsanlarla iletişim kurmayı pek sevmeyen, sıra dışı bir bilgisayar dehası olan Qohen’in hikayesi hayatın anlamını aradığı bir maceraya dönüşüyor. Qohen, her şeyin aslında hiçbir şeye eşit olduğunu ispatlanmaya çalıştığı gizli bir projeye bulaşır. Ancak toplumu kontrol eden Yönetim onu bu projeden uzaklaştırmak için ona aşık olabileceği bir hayat tasarlamak dahil her şeyi yapacaktır. Terry Gilliam’ın geleceğe dair karanlık bir portre sunduğu film kapitalizm ve inanç sistemlerine dair çarpıcı eleştiriler içeren bir taşlama.

40. Etkinlik Bilgileri: 
Tarih: 27 Nisan 2014 Pazar
Saat:  19:00
Mekan: Korupark Cinetech Sinemaları


Fragman:


19 Nisan 2014 Cumartesi

We Are What We Are / Kan Kokusu



Yönetmen: Jim Mickle
Oyuncular: Bill Sage, Ambyr Childers, Julia Garner, Kelly McGillis
Ülke: ABD
Yıl: 2013
Süre: 105 dakika
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2309021/

Konu: Parkers ailesi, babaları Frank’in katı kurallarıyla herkesten uzak, münzevi bir hayat sürmektedir. Annelerinin beklenmeyen ölümünün ardından Iris ve Rose küçük kardeşleri Rory’ye göz kulak olmalarının yanı sıra geçmişe ait ürkütücü bir sırrın yeni yüklenicileri olacaklardır. Fırtına nedeniyle taşan nehir ailenin sakladığı vahşi sırrın ipuçlarını ortaya çıkarınca, evlerinin kapısı yıllarca uzak durdukları kasabalı tarafından çalınmaya başlanacaktır.

Jim Mickle’in yönetmenliğini üstlendiği ve 2010 yılında olay yaratan Meksika filminin yeniden çevirimi olan “We Are What We Are / Kan Kokusu”, prömiyerini Sundance Film Festivali’nde yaptıktan sonra Cannes Film Festivali’nde “Yönetmenlerin On Beş Günü”ne seçilmiş ve oldukça etkileyici eleştiriler almıştı.


39. Etkinlik Bilgileri: 
Tarih: 20 Nisan 2014 Pazar
Saat:  19:00
Mekan: Korupark Cinetech Sinemaları


Fragman:


18 Nisan 2014 Cuma

Gabriel Garcia Marquez'den Veda Mektubu



Gabriel José de la Conciliación García Márquez (6 Mart, 1927) Kolombiyalı yazar, romancı.

1927’de Kolombiya'nın Aracataca kentinde doğdu. Büyükannesiyle büyükbabasının evinde ve teyzelerinin yanında büyüdü. Başkent Bogota’daki Kolombiya Ulusal Üniversitesi’nde başladığı hukuk ve gazetecilik öğrenimini yarım bıraktı. 1940’lardan başlayarak uzun yıllar gazetecilik yaptı. Öykü yazmaya 1940’ların sonlarında başladı.

Yayınlanan ilk önemli yapıtı Yaprak Fırtınası idi. 1961 de yayınlanan Albaya Mektup Yazan Kimse Yok adlı romanını, Hanım Ana’nın Cenaze Töreni(1962) adlı öykü kitabı ve Kötü Saatte(1962) izledi. Yazar en tanınmış romanı Yüzyıllık Yalnızlık’ı(1967) Meksika’ya ilk gidişinde yazdı. Yüzyıllık Yalnızlık’taki bir bölümden etkilenerek yazdığı öykülerini İyi Kalpli Erendina(1972) adlı kitapta toplayan yazar daha sonra sırasıyla Mavi Bir Köpeğin Gözleri (1972), Başkan Babamızın Sonbaharı (1975), Kırmızı Pazartesi (1981), Kolera Günlerinde Aşk (1985), Labirentindeki General (1989) yayınladı.



Gabriel Garcia Marquez'in ölmeden az önce tüm insanlığa hediye gibi bıraktığı Veda Mektubu

"Tanrı bir an için paçavradan bebek olduğumu unutup can vererek beni ödüllendirse, aklımdan geçen her şeyi dile getiremeyebilirdim, ama en azından dile getirdiklerimi ayrıntısıyla aklımdan geçirir ve düşünürdüm. Eşyaların maddi yönlerine değil anlamlarına değer verirdim. Az uyur, çok rüya görür, gözümü yumduğum her dakikada, 60 saniye boyunca ışığı yitirdiğimi düşünürdüm. İnsan aşktan vazgeçerse yaşlanır. Başkaları durduğu zaman yürümeye devam ederdim. Başkaları uyurken uyanık kalmaya gayret ederdim. Başkaları konuşurken dinler, çikolatalı dondurmanın tadından zevk almaya bakardım. Eğer Tanrı bana birazcık can verse, basit giyinir, yüzümü güneşe çevirir, sadece vücudumu değil, ruhumu da tüm çıplaklığıyla açardım. Tanrım, eğer bir kalbim olsaydı nefretimi buzun üzerine kazır ve güneşin göstermesini beklerdim. Gökyüzündeki aya, yıldızlar boyunca Van Gogh resimleri çizer, Benedetti şiirleri okur ve serenatlar söylerdim. Gözyaşlarımla gülleri sular, vücuduma batan dikenlerinin acısını hissederek dudak kırmızısı taç yapraklarından öpmek isterdim. Tanrım bir yudumluk yaşamım olsaydı… Gün geçmesin ki, karşılaştığım tüm insanlara onları sevdiğimi söylemeyeyim. Tüm kadın ve erkekleri, en sevdiğim insanlar oldukları konusunda birer birer ikna ederdim. Ve aşk içinde yaşardım. Erkeklere, yaşlandıkları zaman aşkı bırakmalarının ne kadar yanlış olduğunu anlatırdım. Çünkü insan aşkı bırakınca yaşlanr. Çocuklara kanat verirdim. Ama uçmayı kendi başlarına öğrenmelerine olanak sağlardım. Yaşlılara ise ölümün yaşlanma ile değil unutma ile geldiğini öğretirdim. Ey insanlar! Sizlerden ne kadar da çok şey öğrenmişim. Tüm insanların, mutluluğun gerçekleri görmekte saklı olduğunu bilmeden, dağların zirvesinde yaşamak istediğini öğrendim. Yeni doğan küçük bir bebeğin, babasının parmağını sıkarken aslında onu kendisine sonsuza dek kelepçeyle mahkûm ettiğini öğrendim. Sizlerden çok şey öğrendim. Ama bu öğrendiklerim pek işe yaramayacak. Çünkü hepsini bir çantaya kilitledim. Mutsuz bir şekilde… Artık ölebilir miyim?"

17 Nisan 2014 Perşembe

Alper Canıgüz ile Edebi Kazılar


Kahkahalarla ağlatan ve hıçkırıklarla güldüren kitapların yazarı olarak anılmak isteyen Alper Canıgüz’ün ilk kitabı 2000 yılında “Tatlı Rüyalar / psiko-absürd romantik komedi” adıyla yayımlandı. Diğer kitaplarını dörder yıl arayla Oğullar ve Rencide Ruhlar, Gizliajans, Cehennem Çiçeği ismiyle okurlarıyla buluşturan Canıgüz, “Çocukluğum Acıbadem´in çeşitli mahallelerinde, uydurduğum hikayeleri arkadaşlarıma anlatarak geçti. Kalan zamanlarımda da mahalle savaşlarına katılıyordum. Zannediyorum yalancı ve kötü huylu oluşum bundan ileri gelmektedir. 1980´de Dârüşşafaka´ya girdim. Orada, fazla konuşmak zayıf biri olduğunuzu düşündürebileceğinden hikayelerimi anlatmayı bırakıp yazmaya başladım. Bir ara Franz Kafka isimli şahsiyetin benim kadar iyi uydurabildiğini fark edip küçük bir hayal kırıklığı yaşadım. Ama çabuk toparlandım. Ne de olsa ben daha gençtim ve o ölmüştü. Boğaziçi Üniversitesi´ndeki Psikoloji eğitimim bana Japon bıldırcınlarından pek de akıllı sayılamayacağımızı öğretti. Otuz yaşına geldiğimde, başladığım bir romanı nasıl olduysa bitirebildim: “Tatlı Rüyalar, psiko-absürd romantik komedi.” diyerek kendini tanımlıyor.

12 Nisan 2014 Cumartesi

JOE



Yönetmen:David Gordon Green
Oyuncular: Nicolas Cage, Tye Sheridan, Adriene Mishler, Heather Kafka, Ronnie Gene Blevins
Ülke:ABD
Yıl: 2013
Süre: 117 dakika
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2382396/


Konu: Joe, bahtsız Gary Jones ve sefalet içindeki babasını, bir kereste şirketindeki “ağaç zehirleme” ekibine alır. Vurdumduymazlığıyla bilinen Joe, Gary’de farklı bir şeyler olduğunu hisseder: Kararlılık, bozulmamışlık ve Joe’nun artık inanmadığı bir direnç duygusu. Gary her şeyden mahrum kalmış, hayatında bir gün bile okula gitmemiştir ama yine de ailesine bakmak, babası canavarlaştığında kız kardeşini korumak ve daha iyi bir gelecek umuduna tutunmak zorundadır. Joe ve Gary ikisini de geri dönülmez bir şekilde değiştirecek sıradışı bir bağ geliştirirler. Gary, üstesinden gelemeyeceği güçlükte bir tehlikeyle karşı karşıya geldiğinde Joe’dan yardım ister.


Ödülleri:
2013 Venedik Film Festivali Marcello Mastroianni Ödülü - Tye Sheridan


38. Etkinlik Bilgileri: 
Tarih: 13 Nisan 2014 Pazar
Saat:  19:00
Mekan: Korupark Cinetech Sinemaları


Fragman:


4 Nisan 2014 Cuma

The Raid 2 / Baskın 2



Yönetmen: Gareth Huw Evans
Oyuncular: Iko Uwais, Arifin Putra, Oka Antara, Tio Pakusadewo,
Ülke: Endonezya
Yıl: 2014
Süre: 150 dakika
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2265171/
Görseller ve Afişler: http://www.calinosfilms.com/basinodasi/baskin-2.html

Konu: Tahmin ettiğinden çok daha zorlu olan baskın operasyonuyla çeteyi çökerten Rama, yeraltı dünyasının çok daha büyük isimlerinin dikkatini çeker. Ailesi tehlike altındadır, karısını ve yeni doğmuş bebeğini korumanın tek bir yolu vardır. Yeraltı dünyasına casus olarak girecek ve yozlaşmış sistemin çürük halkalarını oluşturan en tepedeki politikacı ve polisleri açığa çıkarmak için aralarına sızacaktır. Ancak Rama bu gizli görev için başka bir kimlik altında hapishaneye düşerek çete liderinin oğlunun ekibine girebilmelidir. Sandığından çok daha tehlikeli olan bu operasyon için bütün hayatını riske atacak ve tek başına tüm yeraltı dünyasına karşı savaşacaktır.

Şimdiden kendi türündeki klasikler arasında yerini alan Baskın 2, ilkinden çok daha büyük ve epik bir şekilde geri dönüyor. İlk gösterildiğinden bu yana izleyen herkesi şaşkına çeviren ve aksiyon sinemasında yeni bir zirve noktası olarak nitelenen Baskın 2 / The Raid 2 sinema tarihinin en iyi aksiyonlarından biri olarak gösteriliyor. Sony tarafından bir seriye dönüştürülen Baskın'ın üçüncü filminin çekileceği de şimdiden açıklandı.


37. Etkinlik Bilgileri: 
Tarih: 06 Nisan 2014 Pazar
Saat:  20:00
Mekan: Korupark Cinetech Sinemaları

Fragman:




1 Nisan 2014 Salı

A Thousand Times Good Night / Binlerce Kez İyi Geceler


Yönetmen: Erik Poppe
Oyuncular: Juliette Binoche, Nikolaj Coster-Waldau, Lauryn Canny
Ülke: Norveç, İrlanda, İsveç
Yıl: 2013
Süre: 111 dakika
IMDB: http://www.imdb.com/title/tt2353767/


Konu: Rebecca dünyanın sayılı savaş fotoğrafçılarındandır. Kabil’de bir kadın intihar bombacının fotoğraflarını çekmek üzere görevlendirildiği sırada olayın içine fazlasıyla girer ve ciddi biçimde yaralanır. Evine ise bir başka bomba düşer. Kocası ve kızları, onun çalışarek kendisini öldürmesi düşüncesine daha fazla dayanamazlar ve ona bir ültimatom verirler: Ya işini ya da ailesini seçecektir. Karar vermesi hiç de zor değildir.


36. Etkinlik Bilgileri: 
Tarih: 01 Nisan 2014 Salı
Saat:  19:00
Mekan: Korupark Cinetech Sinemaları / Başka Sinema

Fragman: