Randy Rasmussen’in yerel bir gazete için Ekim 2011’de Oregon’da çektiği bu fotoğraf, “Wall Street İşgali” eylemi ile başlayan, ABD’de gelir adaletsizliği başta olmak üzere işsizlik, siyasi çürüme gibi sıkıntılara odaklanan halk tepkisini dile getiren hareketinin Portland ayağından.
Benim
için fotoğraftaki kadının yüzüne sıkılan biber gazı, yıllardır ifade
özgürlüğünün beşiğinde yaşadığına inanmış ABD halkının, ağzını ilk
açtığında maruz kaldığı şiddetin sembolü.
Bu
fotoğraftaki hikaye, ABD halkının uzun zamandan beri ilk kez
deneyimlediği bir hayal kırıklığı olarak epey ‘yeni’ olsa da, otoritenin
kişilikten ve renkten yoksun üniformalarla vücut bulmuş polislerinin,
tek silahı ‘düşünceleri’ olan topluluğa kıyasla her tür şiddetten
korunacak şekilde giyinmiş olması, buna rağmen şiddetin tek kaynağı
olması, artık kanıksadığımız bir zıtlık.
Bu
fotoğrafa bakarken, ABD’de gelir adaletsizliğini eleştirdiği için
ağzına biber gazı sıkılan, Mısır’ın Tahrir Meydanı’nda yaka paça
yerlerde sürüklenerek dövülen, İstanbul’da vücuduna aldığı darbelerle
bebeğini düşürenin kadının hep aynı kadın olduğunu, halkın kendi
menfaatleri için her mücadelesinde karşısında bulduğu otoritenin de hep
aynı otorite olduğunu hatırlamak gerekli.
Kaynak: Murat Eren
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder