Geride bıraktığımız sene içerisinde
sevdiğimiz birçok filmi 3D izleme şansı yakaladık.
James Cameron sağolsun, Avatar’dan sonra bütün dünya gibi ülkemizde de üç
boyutlu filmler seyirciyi sinema salonlarına çekmeyi başarıyor.
Fakat bu aralar herkesin farkettiği bir durum mevcut. “Bazen o devasa
gözlükleri takarak izlediğimiz her film gerçek 3D tadı vermiyor.”
dediğinizi duyar gibiyim.
Haydi o zaman hep beraber konuya açıklık getirelim, ne, nedir öğrenelim.
Dünya üzerinde üç boyutlu sinema teknolojisini tam anlamıyla bilen yönetmen
sayısı gerçekten çok az.
Bu yönetmenler de belirli periyodlarda üretimde bulunduğu için izlediğimiz
her film bir Avatar yada bir Hugo kalitesinde olmuyor.
İşte burada devreye günümüzün gözde teknolojisi olan, Hollywood ağzı ile,
‘post-conversion’ giriyor.
Peki bu post-conversion nedir? Ne işe yarar? Bize bir faydası var mı?
Post-conversion, normal tarza (2D) çekilen filmlerin, bilumum
efektler ve programlar kullanılarak, katmanlarına ayırılması sonucunda, alışık
olduğumuz çekimlerin 3D’ye çevrilme işlemidir.
Sinemaseverler, bazen 3D olarak izlediği filmlerde göze batan noktalar
bulurlar ve genelde “film iyiydi ama üç boyutunu sevmedim” şeklinde
ufak bir sitem ile geçiştirirler bu durumu.
2D filmlerin post-conversion ile 3D’ye çevrilmesi yeni bir durum değil.
Fakat bazı projeler gerek zaman, gerek maliyet engeline takıldığı için bu işlem
düzgün gerçekleşemiyor ve karşımıza 2.5D olarak
adlandırabileceğimiz yapımlar çıkıyor.
Stereo kamera kullanımının oldukça detay ve tecrübe istediği ve çekim
sonrası 3D efektlerin verilmesi işlemi için kiralanan stereografikerlerin
milyonlarca dolar talep etmesi sektörü bu tip bir arayışa iten asıl sebep olsa
gerek.
2010 ve 2011 yılı içerisinde izlediğimiz Captain America:The First Avenger,
Thor, Immortals, Transformers: Dark of the Moon, Alice in Wonderland, Clash of
the Titans gibi filmler gerek kısmi gerek bütün olarak yukarıda bahsettiğimiz
sebeplerden dolayı post conversion işlemine maruz kaldı.
Önümüzdeki sene vizyona girecek olan ve gişe filmleri olması beklenen Star
Trek 2, The Avengers, Thor 2, Wrath of the Titans, Men in Black III gibi filmler
de çoğunlukla 2D çekilecek ve yine bilgisayar başına oturmuş ufak bir ekip
tarafından post-convert edilerek bizlere 3D formatında sunulacak.
Bunları göz önünde bulundurarak artık hepimiz daha uyanık seyirci kıvamına
ulaşmış buluyoruz.
kaynak: Ömür Kuşluoğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder